25 Temmuz 2009 Cumartesi

Özkan SARI kimdir?

Madem ki bu blog benim ismimi taşıyor. öncelikle biraz kendimden bahsetmemin iyi olacağını düşündüm.

Ben Özkan Sarı. 31 Aralık 1983 yılının ilk saatlerinde gece saat 1'de dünyaya gelmişim. Muhtemelen abimin okula gitmesini kıskanarak ilkokula bir sene erken başlamışım. Ortaokulda anadolu lisesine gittim. Liseyi ise Kütahya Lisesinde okudum. Eğitim hayatım liseye kadar Kütahya'da geçti. ÖSS'de iyi bi derece yaptım ve üniversiteyi burslu olarak Yeditepe Üniversitesinde okumaya hak kazandım.

İstanbul'a gelerek üniversiteye başladığımda 2002 yılıydı. Üniversite bursum sadece eğitim masraflarını değil yemek, yurt ve aylık para desteğini de kapsadığından gayet rahat bir eğitim hayatım olduğunu söyleyebilirim.
Üniversite yıllarım çok güzel geçti. Güzel bir kampüste, iyi eğitim veren bir bölümde, hem kendimi geliştirme fırsatı buldum hem de güzel bir meslek edindim. Ayrıca çok da değerli arkadaşlar kazandım.

2005 yılında üniversite eğitimimin bir dönemini Avrupa Birliği Erasmus Öğrenci değişimi programı kapsamında İngiltere'nin Londra Middlesex Üniversitesinde okudum. Orada geçirdiğim 5-6 aylık dönemin de benim için çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu dönemde orada aldığım eğitimin yanında sadece İngiltere'yi değil Avrupa'nın bir çok şehrini gezme fırsatı buldum. Farklı yerleri, insanları, kültürleri tanımak gerçekten çok güzel bir tecrübeydi.

Üniversite hayatım Hazırlık sınıfıyla beraber 5 sene sürdü ve 2007 Haziran'ında ünversiteden Bilgisayar Mühendisi olarak mezun oldum.



Mezun olur olmaz iş hayatına atıldım. Üniversite sonrası aslında hemen çalışmayı düşünmüyordum ama gelen iş fırsatları arasından birisini seçmeden yapamadım ve ilk işime Overteam Bilgi Teknolojilerinde başladım.

Bu şirkete ve çalışma ortamına alışmam pek uzun sürmedi, kısa sürede kendimi gösterdim ve patronlarımın beğenisini kazandım. Aslında işten de çalışma ortamından da çok memnundum ama ne yazık ki her güzel şeyin de bir sonu oluyor. Şirketimde 1. yılımı doldurduktan sonra, benim çok sevdiğim ve kendisinden çok şeyler öğrendiğim teknik müdürümüz (CTO) Yaşar Safkan Google'ın iş teklifini kabul edip İrlanda'ya göçünce şirketteki rahatımız da bozuldu. Biraz da bunun etkisiyle işten ayrılmayı düşünmeye başladım ve o aralar sadece şirketimden değil çalışmaktan da sıkıldığım için askere giderek çalışmaya biraz ara vermek istedim.
Sonuç olarak Kasım 2008'de Overteam'den ayrıldım ve Aralık 2008'de de kısa dönem er olarak İzmir Bornova'ya vatani görevimi yerine getirmeye gittim. İlk iş tecübem böylece 1,5 sene sonra sona ermiş oldu.

Askerliğim ne yalan söyliyeyim biraz sıkıntılı geçti. Bunda hem askerlikteki saçmalıkların hem de benim hatamın olduğunu söyleyebilirim. Ne yazık ki askeriyeye girerken mantığımı kapıda bırakamadım ve bunun da çok sıkıntısını çektim. Yine de burada da çok güzel kişiler tanıdım ve çok iyi arkadaşlıklar kurdum. Neticede 6 ay sonunda askerliğimi bitirip rahata erdim.

Askerlik dönüşü pek dinlenmeye fırsat bulamadan iş aramaya başladım. Açıkcası ekonomik kriz vardı ve iş bulma konusunda bazı endişelerim vardı ama neyseki kısa sürede birçok iş teklifi aldım ve aralarından en cazip bulduğum Provus Bilişim Çözümlerin'de işe başladım.

Şimdi Provus'ta çalışmaya başlayalı 1 ayı geçti. Şimdilik yeni işimden çok memnunum. Başımızdaki müdürümüzü Koray Geçici Bey çok iyi birisi, iş arkadaşlarım Volkan ve Necmi de çok iyiler.
Bu tahmin ettiğimden daha uzun bir yazı oldu. Şimdilik burada kessem iyi olacak.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Merhaba Dünya!

Bu devirde herkes online olmuş. facebook'u olmayan kalmamış. insanlar artık bilgisayar başında yatıp kalkar olmuş. Bloglar insanların adwords'den para kazanırım umuduyla açtıkları ufak sitecikler haline gelmiş.

Böyle bir çağda, hele de benim gibi işi gücü bilgisayarlar olan birinin bir blogu olmaması garip olurdu heralde. Aslında bir çok konuda bloglarım var ama kendim hakkında bugüne kadar bir blogum olduğunu söyleyemeyeceğim. Bu ozkansari.blogspot.com adresini aslında çok önceden almıştım ama ilk yazımı yazmak bu güne kısmetmiş.

Yazılımcı biri için bir işe "Merhaba Dünya" demeden başlamak uygun olmaz. Bu yüzden bloguma da böyle başlamak istedim.

'Merhaba'nın aslında farsça kökenli bir kelime olup 'benden sana zarar gelmez' anlamına geldiğini duymuştum. Bunun için hepinize merhaba. Merak etmeyin benden size zarar gelmez. :) Ara sıra uğrayın ısırmam. :P